6 Eylül 2016

Sonsuzluğu Deneyimlemek


Bazı şeyleri yazmak, yazıya aktararak kayıt altına almak zor, öyle zor ki hem de.
Kelimeler yavan gelir, yetersiz gelir, soğuk gelir, sınırlı gelir.
En sıcak sözcükler bile yetmez hissiyatı betimlemeye.

Deneyimlediğim şeyi paylaşmak istiyorum, kayıt etmek, yazılı hafızamda bulundurmak.

Sonsuz bir özgürlüğe sahibiz aslında.
Yaşadığımız bu dünya bir illüzyon, bir yanılsama.
Maddi evrendeki herşey gelip geçici.
Biz kesinlikle Einstein'in dediği gibi fiziki deneyim yaşayan ruhlarız.
Ve ruh herşeyi ama herşeyi biliyor.
Ruhlar birbirini tanıyor, hangi bedene girmiş olursa olsun.
Fiziki olarak hangi yaşta, hangi ırkta, hangi cinsiyette görünür olursa olsun.

Ve insan kesinlikle iç sesini dinlemeli.
Zihninin şüpheciliğini ve analitik bakış açısını, eğer içinden bir ses yükseliyorsa, durdurabilmeli.
Çünkü iç ses her zaman doğruyu ve gerçeği söyler.
Fısıldayan ses, ruhumuzun sesidir.
Ve ruh herşeyi bilir.

Bir akşam sahilde güneşin batışını izlemek için oturmuştum.
Hafiften grip olmaya başlamışım, elimde mendil.
Dalgaları izliyorum.
Akşama doğru hırçınlaşan ve sesi artan dalgaları.
Ama hasta halime iyi gelmiyor bir türlü dalgaları izlemek.
Yoruyor beni, hem görsel hem işitsel olarak.
Dingin hissedemiyorum kendimi, bir huzursuzluk.
O anda zihnimde bir cümle oluşuveriyor:
"Ufuk çizgisine bak, orası sana dinginlik verir"
Denileni yapıyorum, gökyüzü ile denizin birleştiği o çizgiye kaydırıyorum bakışlarımı.
Ve müthiş bir dinginleşme hissediyorum.
Huzur, sükunet.
Gözlerimi hiç ayırmıyorum ufuk çizgisinden sonrasında.
Uzaklarda herşey öyle dingin ki.
Bu an bana ruhum tarafından gönderilen bir cevaptı.
Buna eminim.
Güneşin batışını izleyip ayrılırken teşekkürlerimi sundum ruhuma, yaradana, benliğime, büyük plana.
Hem de defalarca.

Yaşadığım anlardan sadece biriydi bu.
Doğa ile başbaşa kalıp içime kulak verdiğimde neler olabileceğini gördüm, deneyimledim.
Sınırsız özgürlük hissini tattım.
İçimde yükselen enerjiyi ve güneş patlamaları gibi devamlı patlayan enerji bombalarını hissettim.
Ruhumun dans edişini, çekime girişini, hatırlamasını, bilmesini, sınırsız olasılıkların varlığını deneyimledim.
Şükrettim, bol bol şükrettim.

Heyecanla ve beklentisiz bir şekilde beklemedeyim şimdi, akıştayım daha doğrusu.
Bir şeylerin dönüm noktasında olduğumu, son dönemeçten sonra birşeylerin değişeceğini biliyorum.
Neler olacak öngöremiyorum ama her ne olursa olsun "OL"makla ilgili olsun diliyorum.

Meryem Ana'ya gittik bu tatilde bir gün.
Tam da 15 Ağustos'a denk geldi gidişimiz, Meryem Bayramı varmış o gün.
Vatikan Büyükelçisinden tutun, tüm baş psikoposlar falan tam kadro orada.
Malesef ki katılım geçen yıllara göre çok düşük, malum memleket sebeplerinden.
Dilek tutup dua ettik.
İçimden hiç maddi dünyaya yönelik bir dilek geçmedi, hiç ama. İstesem de olmadı.
Hep maneviyat diledim. Manevi yolda ilerlemeyi diledim.
İyilik, güzellik, sağlık diledim.

Heyecan ve merak... Elbette arzular, istekler var.. Deneyimlediğim bu enerji ve bilinç daim olsun, ve oluyor...

4 yorum:

  1. Doğayla başbaşa kalmanın sihirli bir terapi olduğunu en iyi bilenlerdenim.
    Ve ufuk çizgisi. Sonsuzluk duygusunu ruha işleyen en doğru noktalardan biri. Odaklanmak, duyumsamak... Gerisi dinginlik ve şükür..
    Çok güzel yazmışsın Banucum. Tebrik ederim.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol Zeugmacım, senden bu sözleri duymak yüreklendirdi beni. Bazı şeyleri tam ifade edemediğimi düşünüyordum yazarken ama sanki bu defa başarabilmişim :)

      Sil
  2. Yazı alıntı mı diye merak ettim bian. Kalemine sağlık konuyu çok iyi ele almışsın. Ben de belirttiğin şekilde olduğuna inanırım ve iç sesimi dinlerim çoğunlukla. Gerçekten hep doğru cevabı verir ve bu yüzden hiç kararsızlık yaşamam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, kendimi anlatabilmişim demek ki, ne mutlu bana :) Doğa ile başbaşa olabilme fırsatları sizin orada çok daha fazla, dolayısıyla içsesini duyma olasılığın daha yüksek :)

      Sil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com